28 Nisan 2012 Cumartesi

Dünya'nın Oluşumu



Büyük patlamadan çok,çok uzun bir zaman sonra…Samanyolu galaksimizin ortalarına yakın bir yerlerde iki büyük yıldızın çarpışması sonucu kopan küçük parçalardan biri galaksinin dış tarafına doğru yol almaya başladı.Bu yolculuk o küçük parça için uzun ve çetin bir yolculuk olacaktı.Yolculuk başladığında tıpkı şimdiki güneşimiz gibi alev topunu andıran kütle uzun bir zaman sonra yavaş,yavaş soğumaya başladı.Soğudukça kütlenin dış yüzeyi katılaşmaya başladı.Ama içerideki aktivite devam ediyordu.Zamanla kütle biraz daha soğudu,seyahati galaksinin dış tarafına doğru devam ediyordu.Dış yüzey biraz daha katılaşmış ve kalınlaşmıştı.Bu aşamadaki kütlenin görüntüsü binlerce yanardağı olan bir gezegeni andırıyordu.İçerideki sıvı aktivite devam ederken,bir yandan da yanardağ tabir ettiğimiz çatlaklardan sıvı,kütlenin dışını çıkıyor,dış katman biraz daha kalınlaşıyordu.Soğuma devam ederken içerideki sıvı aktivite küçülüyor,dış katı katman büyüyordu.Bütün bunlar yaşanırken gezegeni andıran kütle gaz ve toz bulutlarının arasından geçiyor,değişik maddeleri kendisine çekiyordu.

Gezegenin dış yüzeyi çekim alanına giren kütlelerle ince bir kabuk tabakası oluşturmuştu.Son olarak girdiği gaz ve toz bulutundan çıktığında yüzeyi kalın bir buz tabakasıyla kaplıydı.Bu sırada volkanik faaliyetler biraz daha yavaşlamıştı.Gezegeninin dış yüzeyi iyice katılaşmıştı.

Seyahatin sonlarına doğru yaklaşılmıştı.Gezegenin çekirdeğine yakın alçak bölgelerindeki buz tabakası yavaş,yavaş erimeye başlamıştı.Bu erime sonrasında bugün deniz veya okyanus diye tabir ettiğimiz soğuk sıvı bir kütle oluşmaya başlamıştı.Buzların erimesi çok uzun bir zaman sürmedi.Gezegenin hemen,hemen büyük bir kısmı su ile kaplanmıştı.Bu arada volkanik patlamalar ve sıvı çekirdekteki aktiviteler azalarak devam ediyordu.

Gezegen yola çıktıktan sonra giderek soğuduğu için zamanla çeken değil,çekilen bir konum almıştı.Yolun sonuna geldiğinde artık şimdiki Güneş Sistemi’ne ulaşmıştı.Gezegenimizin başından geçen olaylar yüzünden hızı düşmüştü.O yüzden Güneş Sistemi’ne yumuşak bir giriş yaptı.Güneş etrafında dönmeye başladı.Ancak kütlece ağır olduğu için yavaş,yavaş Güneş’e yaklaşıyordu.

Güneş’e biraz daha yaklaştığında üzerindeki manyetik alanın,güneşin manyetik alanıyla etkileşmesi sonucu kendi ekseni etrafında dönmeye başladı.Güneş’e yaklaştıkça dönme hızı artıyordu.Şimdiki yörüngesine oturmasını ise merkezinde hala sıvı haldeki aktiviteye borçlu.Güneşin manyetik alanı,gezegenin içerisindeki sıvı ile etkileşmiş ve sıvının belli bir yönde hareket etmesini sağlamıştır.İçerideki sıvı maddenin hareketi,dünyanın dönmesi ve güneşin manyetik alanı arasında bir ilişki vardır.

Yörüngeye oturan Dünya’mız soğumaya devam etti.ancak Güneş’in manyetik alanının etkisi ve dış yüzeydeki katı katmanın baskısı sonucu soğuma yavaşlamıştı.

Zamanla dış yüzeydeki gaz ve toz bulutları ve okyanusların bir miktar buharlaşması sonucu ilkel bir atmosferi oldu.Bu atmosfer şimdikinden çok farklıydı.Daha ağır ve alçak bir atmosfer yapısına sahipti.Bu gezegen,üzerinde yaşadığımız Dünya’nın ilk haliydi.Ancak henüz yaşam ortaya çıkmamıştı.

bigalioglu.blogcu.com

30 Mart 2012 Cuma

Discovery Uzay Mekiği

Uzay mekiği olan Discovery(Keşif), NASA'ya ait olan uzay mekiği filosunun geriye kalan üç uzay aracından biridir. İlk uçuşunu 1984 yılında yapmıştır. Uzay araştırmalarında ve Uluslararası Uzay İstasyonu'nun yapım aşamasında  görev almıştır. Challenger ve Columbia facialarından sonra uzay uçuşlarına tekrar başlanıldığında kullanılan mekiktir. Emekli olmadan önce son uçuşunu 24 Şubat 2011'de yapmıştır.


Uzayda Yaşam İçin Umut

Yapılan bir araştırmaya göre Samanyolu'nda yaşanabilecek Dünya benzeri milyarlarca gezegen bulunması, Dünya'ya yakın yerlerde yaşanabilecek gezegenlerin olabileceği umudunu doğurdu. Araştırmaya göre Samanyolu'nda yaklaşık 30 ışık yılından daha yakın mesafelerde en az 100 "Süper Dünya" bulunuyor. Astronomlara göre kızıl cücelerinin yaklaşık %40'ının Dünya'dan pek o kadar büyük olmayan kayalık gezegenler olduklarını ve sıvı yüzey suyuna da sahip ve "yaşanılabilir" gezegenler.
HaberVakti(Düzenlenip eklemeler yapılmıştır)


29 Mart 2012 Perşembe

Ereğli'de UFO Heyecanı

Konya'da bulunan Ereğli ilçesinde gökyüzünde görülen parlak ve hareketli cisim UFO heyecanına neden oldu. Akşam saat 19.50 sıralarında gökyüzünde bu cismi gören Cihan Karakış " Gökyüzünde alev topuna benzer hareket eden bir cisim gördüm. Bir süre sabit durdu. Ardından hareket etti. Sanki aşağı süzülür gibi oldu. Hareket ettiği için "UFO" zannettim. Yaklaşık 2 dakika gökyüzünde kaldıktan sonra kayboldu,dedi.
Haber: Atilla ATMACA, Ereğli, Konya (DHA)

Merhaba okurlarım,
Sizin de bu yazıyı okumanızı istedim çünkü bu uzaylılar ile ilgili fikirler yaratabileceğim önemli bir haber. Bu haber Konya'da bulunan Ereğli ilçemizde UFO gördüğünü iddia eden Cihan Karakış ile ilgili bir haber. Peki gerçekten UFO görmüş olabilir mi? Elbette görmüş olabilir ancak bana göre bu yalnızca bir oyun veya insan yapımı birşey.  Çünkü Cihan Karakış'ın konuşmasının başı kendiyle çelişiyor. "Gökyüzünde hareket eden alev topuna benzer hareket eden bir cisim gördüm. Bir süre sabit durdu."Ayrıca görüntülerde önceki UFO görüntülerine benzemiyor ve hiç gerçekçi değil.Muhtemelen bu arkadan ışık verilerek yapılmış bir oyun. Çünkü, arada görüntü çok yakında gibi gözüküyor ani bir şekilde ve sahte olduğu çok kolay anlaşılıyor.  Bu konuda sizin de düşüncelerinizi bekliyorum.
Mehmet Durmaz

Rhea'dan Görüntüler



NASA'nın olan Cassini adlı uzay aracı 10 Mart tarihinde Satürn'ün uydusu(En  büyük ikinci uydusu) olan Rhea'nın çok özel görüntülerini aldı.Bu görüntülerde yeryüzü şekilleri rahatlıkla gözlenebiliyor çünkü bu görüntüler yalnızca 42,000 kilometre uzaklıktan çekilmiş.Ay'a görünüş olarak benzeyen Rhea'nın kraterlerinin ve Satürn'e bakan yüzeyi çekildi.
NASA (Mehmet Durmaz tarafından düzenlenmiş ve özgünleştirilmiştir)
Diğer görüntüleri bu adrese tıklayabilirsiniz.

Uzay Giysisi


Apollo 11'de kullanılan uzay giysisi.
Tepkili uçakların pilotları ve özellikle astronotların kullandığı özel giysilerdir. Bu elbise vücutlarındaki kanı tabii haliyle tutar,bayılmaların ve ölümlerin önüne geçer. Uzay araçları atmosfere çıkmadan önce çok hızlıdır ve astronotlar yatay durur. Yatay durdukları için bazı bölgelerine kan gelemez. Ayrıca çok hızlı olduğu için astronotların ağırlığı artar dolayısıyla kanlarının da ağırlığı artar. Bu da kanın bazı bölgelerde toplanması ve bazı bölgelerin kansız kalmasına neden olur.Bunlar da ölüme neden olabilir.

26 Mart 2012 Pazartesi

Mekiklerdeki Isı Koruma Sistemi

Isı Koruma Sistemi mekiğin yüzeyine yerleştirilmiş farklı türdeki materyallerden oluşmuştur.Uzay mekiğinin Dünya atmosferinden çıkış ve atmosfere girişte oluşan direnç ya da sürtünme 1649 dereceye kadar sıcaklık üretebilir. Isı Koruma Sistemi uzay mekiğini bu yüksek sıcaklıktan korur. Isı Koruma Sistemi hafif ve aerodinamik olmalıdır. Mekiği yaklaşık 25 000 adet ısı koruma seramiği bulunur.

Isı koruma seramikleri:

  • Mekiğin alt kısmı,üst kısmı ve burnunda bulunur.
  • Her bir ısı seramiğinin maliyeti yaklaşık 2 000 $'dır.
  • Uzay mekiklerinde bulunan ısı koruma seramiklerinin biri bile kopsa uçağın ısınarak patlamasına neden olabilir . Örneğin; Challenger uzay mekiğindeki ısı koruma seramiklerinden bazıları çıkınca yakıt tankı yanmaya başlamış ve patlamıştır. 
OSA Görev Günlüğü'nden düzenlenerek alınmıştır.